Uyku, hem çocuklar hem de yetişkinler için fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlık açısından son derece önemli bir konu. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Burçin Yorgancı Kale, güçlü bir bağışıklık sisteminden bellek ve öğrenmeye, kilo kontrolünden zihinsel performansın artırılmasına kadar birçok konuda uykunun vazgeçilmez bir yaşam unsuru olduğunun altını çizdi. Dünya Uyku Günü dolayısıyla yaptığı açıklamalarda özellikle çocuklarda uyku sorunları ve çözümüne yönelik önemli bilgiler verdi.
Yetersiz uykunun çocuğun biyo-psiko-sosyal sağlığını, aile-akran-öğretmen ilişkilerini, günlük yaşam aktivitelerini ve davranışlarını olumsuz etkileyen bir durum olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Ü. Burçin Yorgancı Kale, uzun süreli uykusuzluğun vücudun ısı kontrolünde, beslenme metabolizmasında, bağışıklık sisteminde ve diğer düzenleyici sistemlerde bozulmaya yol açtığını söyledi. Çocukların yaşadığı sorunların onlar için olduğu kadar ebeveynlerinin ruh sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olduğunu belirtti.
HANGİ YAŞTAKİ ÇOCUK KAÇ SAAT UYUMALI
Beyin başta olmak üzere tüm organların rejenerasyonu için uykunun şart olduğunu anlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Burçin Yorgancı Kale, çocuklar için gerekli uyku süreleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Çocuklar, ilk 2 yaşta günün büyük çoğunluğunu uykuda geçirir. Yaşa göre günlük minimum uyku ihtiyacı ilk 3 ay için net bir süre tanımlanmamakta, 4-12 ay arası bebeklerde 12 saat, 1-2 yaş arasında 11 saat, 3-5 yaş arasında 10 saat, 6-12 yaş arasında 9 saat, 13-18 yaş arasında 8 saat kabul edilmektedir. Okul çağı çocuklarında gündüz uyku gereksinimi kalmadığı için sınıfta, serviste, evde gündüz uyuklayan bir çocuğun uyku niteliği değerlendirilmelidir. Bunun yanında ilkokul çağındaki bir çocuğun sabah kendiliğinden uyanması beklenir.
Özellikle bebeklik döneminde her bebek farklı bir mizaçla doğduğu için, çocuk sağlığı izlemlerinde ailelerin dikkat etmeleri gereken konuların başında bebeklerini iyi tanımaları ve verdikleri ipuçlarını doğru değerlendirmeleri gelir.” diye konuştu.
YAŞAMIN İLK YILLARINDA UYKU SORUNLARI
Özellikle yaşamın ilk yıllarında uyku-uyanıklık döngüsünün geceleri kesintisiz uykuya evrilmesinin karmaşık ve anne babaları yaşamın ilk birkaç yılında zorlayan gelişimsel bir süreç olarak kabul edildiğini söyleyen Dr. Öğr. Ü. Kale, “Çocuk hekimlerine başvuru nedenlerine bakıldığında yüzde 25-40 arasında çocukların uykuya dalma zorlukları, sık ve uzun süren gece uyanmalarının geldiği görülüyor” dedi. Bebeklerin gecede 6-9 kez kısa uyanıklıklar yaşamasının beklenen bir durum olduğunu belirten Dr. Öğr. Ü. Kale, “Gece yattığında çocuğun uykuya dalması 20 dakikanın altında sürüyor, rutin uyanma saatinde rahatlıkla uyanıyor ve gelişimsel süre dışında gündüz uyku hali ve kestirme gereksinimi yoksa yeterli uyku uyuduğu kabul edilir.” diye konuştu.
“EBEVEYNİN RUH SAĞLIĞINI DA ETKİLENİYOR”
Çocukların gelişimsel süreçlerinde, uyku evrelerinin kendi içindeki döngüsü sırasında kısa uyanıklıkların yaşanmasının normal olduğunu ancak çocuğun bu geçiş sürecinde uykuyu sürdürmeyi öğrenmesi gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Ü. Kale, “Aksi durumda çocukluk çağı davranışsal insomnisi olarak tanımladığımız uyku sorununun gerçekleşmesine yol açabilir” diye konuştu.
Özellikle erken çocukluk dönemi uyku sorunlarının çocuk üzerine olumsuz etkilerinin yanı sıra aile işlevselliğini de bozduğu ve ebeveyn ruh sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğunu belirten Dr. Y. Kale, “Artmış dürtüsellik ve saldırganlık, kaygı bozukluğu, karşıt olma karşıt gelme bozukluğu, hiperaktivite, dikkat ve hafıza sorunları, okul başarısında düşüklük, erişkin dönemde alkol, madde bağımlılığı ile ilişkilidir. Çocukluk çağında uykusu kötü olanlar yani kalitesiz ve yetersiz olan çocukların obezite riski de artar” dedi.
UYKU SORUNLARI FARKLI HASTALIKLARA DA ZEMİN HAZIRLIYOR
Çocukluk çağı insomnisinin en sık görülen klinik bulgularına göre farklı profillerinin tanımlandığı bir araştırmayla ilgili ilginç sonuçlar hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Ü. Kale, şunları anlattı: “Çalışmaya katılan çocukların yüzde 17’si uykuya dalmada zorluk, gece huzursuzluk ve gece uyanmalarıyla başvurmuş olup, aile öykülerinde huzursuz bacak sendromu ve anemi (kansızlık) rapor edilmiş. Yüzde 21’inde sabah çok erken uyanma sorunu olup, ailelerinde depresyon ve/veya ruh hali bozuklukları daha sık raporlanmış, gece uyanmaları ve uykuya dalmada zorluk ile gelen çocukların ise yüzde 62’sinde ise allerji ve/veya gıda entoleransı olduğu görülmüş. Tüm bunlar uyku sorunlarının farklı hastalıklarla olan ilişkisini ortaya koyuyor.”
KALİTELİ UYKU İÇİN UYKU HİJYENİ SAĞLANMALI
Çocuklar için de kaliteli bir uyku için gerekli şartların oluşturulması yani uyku hijyenini sağlanması gerektiğinin altını çizen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Burçin Yorgancı Kale bu kuralları şöyle sıraları:
- Uyku Rutini Oluşturulmalı: Bebek ve çocuklar için uyku saati ile ilgili rutinler oluşturmalı, bu rutinlerin uygulanması esnasında duyarlı ve sevecen tutum segilenmelidir. Yatmadan önceki son bir saat içerisinde banyo, diş fırçalama, pijama giyme, sarılma, ninni gibi sakin faaliyetleri içeren uyku rutini oluşturulmalıdır. Çocukların yatağa gitme ve yatma zamanları düzenlenmeli, okul günlerinde ve tatil günlerinde yatma ve kalkma saatleri aynı olmalıdır.
- Yatmadan Önce Bunlar Yapılmamalı: Çocuğun her gün ev dışında düzenli sportif faaliyetler yapması uyku düzeni açısından yararlıdır ancak yatmadan önceki iki-üç saat içinde ağır egzersizlerden kaçınmalıdır. Yatağa gitme zamanı yaklaştığında sessiz bir ortam yaratılmalı, yatmadan önce yüksek enerji gerektiren oyunlar, aktivitelerden uzak durulmalı. Yatmadan önce ekran maruziyeti, egzersiz yapmak, uykuya dalma süresinin uzamasına, uyku süresinin azalmasına yol açmaktadır.
- Gündüz Şekerlemesinden Kaçınılmalı: Ergenler her gece gereksinimi olan uykuyu mutlaka almalı, bir gece az uyuyup sonraki günlerde uyku açığını kapatmayı tercih etmemelidirler. Gündüz şekerleme yapma gereksinimi olursa bunun süresinin kısa olmasına özen göstermeli ve şekerlemelerin akşam saatlerinde olmaması, öğle veya öğleden sonra olmasına dikkat edilmelidir.
- Sessiz Ortam Sağlanmalı: Uyku kalitesini artırmak için çocuğun odasında sessiz bir ortam sağlanmalıdır. Gürültü, çocuğun uykusunu bozabilir. Küçük çocukları yatırdıktan sonra çocukla bir süre beraber olup onu sakinleştirmek (okşamak, kitap okumak, masal anlatmak gibi) ya da sevdiği bir oyuncakla uyumasına izin vermek yararlı olabilir.
- Odada TV, Telefon, Bilgisayar Olmamalı: Çocuğun odasında televizyon, telefon veya bilgisayar bulundurulmamalıdır. Elektronik cihazlar çocuğun uykusunu bozabilir ve dikkat dağıtıcı olabilir.
- Uygun Oda Isısı Sağlanmalı: Oda sıcaklığı da sağlıklı uyku için önemlidir. Bu nedenle çocuğun rahat uyuyabilmesi için uygun bir oda sıcaklığına dikkat edilmelidir. Gece lambaları gibi hafif ışık kaynakları tercih edilebilir. Çocuğun yatağı ve yastığı rahat ve uygun boyutlarda olmalıdır. Bu, çocuğun uyku pozisyonunu ve rahatlığını destekler.
- Uyku Öncesi Ağır Yemeklerden Kaçınılmalı: Çocuk açken yatırılmamalı ayrıca yatmadan önceki iki-üç saat içerisinde ağır yemekler, büyük porsiyonlardan kaçınılmalıdır. Çocuk gün içerisinde ve özellikle uykudan önce kafein içeren çay, kahve, çikolata gibi içeceklerden uzak durmalıdır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı