Adana’da 1984 yılında Toptancılar Sitesi’nde perakende satışı ile sektöre adım atan Bulutlar Kuruyemiş, 18 yıl önce Adana-Mersin karayolu üzerindeki 4 bin 500 metrekare alanda aile şirketi olarak kurdukları tesisle kuru yemiş çeşit ve işleme kapasitesinde Türkiye’nin öncü firmaları arasında yer alıyor.
Toptan leblebide ilk 4’te
Kuru yemiş sektöründe 40 yıldır faaliyet gösteren Bulutlar Kuruyemiş, yılda 3 bin 600 ton işleme kapasitesi ile cirosunun yüzde 25’ine denk gelen ihracatını yaklaşık 3 yıl içerisinde yüzde 100 artırmayı hedefliyor.
Aylık 200 ton nohut işleme kapasitesi ile sarı ve beyaz leblebi ürettiklerini, Denizli Serinhisar’da ise fason leblebi imalatı yaptıklarını söyleyen Bulutlar Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Bulut, Türkiye’de toptan leblebi satışını yapan en büyük dört firmadan biri olduklarını dile getirdi. İthal ettiklerinin yanı sıra piyasadan da topladıkları ürünlerin bir kısmını kuru yemiş firmalarına tedarik noktasında çiğ olarak satış yaptıklarını, bir kısmını da işleyip toptan sattıklarını ifade eden Şerafettin Bulut, toplam aylık kuru yemiş işleme kapasitelerinin 300 tonu bulduğunu söyledi.
Kuru yemiş sektöründe leblebi üretiminde yakaladıkları başarıyı, fıstıktan fındığa, bademden soslu mısıra ve cevize kadar onlarca ürün ve çeşitle zenginleştirdiklerini aktaran Şerafettin Bulut, iç pazarda lojistik ve depo imkanları ile Türkiye’nin her il ve ilçesine ürün tedariki sağlayacak kabiliyetleri olduğunu ifade etti. Bulut, ayrıca Adana’da perakende olarak hizmet veren 7 şubelerine bu yıl içinde 3 şube daha eklemeyi hedeflediklerini bildirdi.
“Almanya’da depo kurduk, ihracatımızı artırdık”
Kahve, granül kahve, soslu mısır, çekirdek çeşitleri, ceviz ve badem ithalatı da gerçekleştirerek ürün yelpazesini geniş tuttuklarını aktaran Şerafettin Bulut, tesislerinde işledikleri ürünleri Almanya, Fransa, Hollanda, Türkmenistan, İspanya, İngiltere, Dubai, Libya, KKTC ve Avustralya’ya ihraç ettiklerini de bildirdi. 2022 yılında Almanya’da kurdukları depo ile Avrupa’daki dağıtımı gerçekleştirdiklerini anlatan Şerafettin Bulut, cirolarının yüzde 25’ini ihracatın oluşturduğunu aktardı.
Şu an tesislerinin hemen yanında depo olarak kullanılan 7 dönüm alanın 4 dönümlük alanında imalata dönük yatırım yapacaklarını aktaran Şerafettin Bulut, “Buradaki üretimle, 300 ton olan aylık üretimimiz yüzde 50 artarak 450 tona ulaşacak. Bu sayede ihracata ağırlık vereceğiz. Kuruluşumuzdan bu yana Almanya’daki deponun da faaliyete geçmesiyle ihracatımızı yüzde 200 civarında artırdık. Hedefimiz yaklaşık 3 yıl içinde ihracatımızı yüzde 100 civarında artırmaktır” dedi.
Yeni dönemde Kuzey Afrika ülkelerine odaklandı
İhracatta hedef pazar olarak Fas, Cezayir ve Tunus’a odaklandıklarını aktaran Şerafettin Bulut, sektörde güvenilen bir marka olmanın avantajını yaşadıklarına değindi. Bulut, konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: “Bizimle çalışmaya başlayan firmalar kolay kolay kopamaz. Müşteriler güvenilirlik, kalite daha sonra ise fiyata bakıyor.
Tonda 5-10 dolar fiyatın fazla olması, pazarınızı etkilemiyor. İç piyasadaki satışlarımız da iyi gidiyor. Toptan olarak Akdeniz Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi’ne ürün tedariki sağlıyoruz. Marmara Bölgesi’ne kısmen ürün veriyoruz, Ege Bölgesi’nde bir iki firma ile çalışıyoruz. İç piyasada talep eden her müşteriye ürün tedarik edebiliyoruz.”
“Üreticiye verilen destekle ceviz üretimi, tüketimin yüzde 50’sine ulaştı”
Ayçekirdeği ithalatının Türkiye’de üretimin artmasından kaynaklı geçmiş yıllara göre azaldığına dikkat çeken Şerafettin Bulut, özellikle Aksaray, Kayseri ve Konya bölgesinde çekirdek üretimine yönelik önemli mesafe alındığını vurguladı. Bulut, şöyle konuştu: “Soslu mısırda Türkiye’nin de üretimi var ve iyi gidiyor. Ceviz üretimi 25-30 yıl önce, tüketimin yüzde 10’u kadardı. Bugün yüzde 50’ye çıktı. Bu konuda hükümetin çok iyi çalışmaları oldu. Orman vasfını kaybeden arazilerin üretime açılması ve üreticilerin desteklenmesi ceviz konusunda Türkiye’ye önemli bir mesafe kaydettirdi. Badem üretiminde de geçmiş yıllara göre iyiyiz. Ülke topraklarını en rasyonel şekilde değerlendirip yerli üretimi artırmak önemli.”